24 Kasım 2011 Perşembe

Biz Mahcup ve onurlu çocuklarız diyen güzel adama . . .



S. Karakoç'a


Bismillah . . .


Şiirlere bürünen,kocaman susan adam
Şahdamar'danda yakın olana yağmur duası için el açan


Şemsiyesizsin biliriz 'yağmura tahammülün' bundandır
Dünyanın en harika şiirlerinin bir çoğuna sahip olan adam
Seviyoruz seni bir çocuğun dirilişi gibi!
Mona Rose gibi...

Biz ağır,yüksek adımlarla geliyoruz
Diriliş neslinin duracağı yerde,senin deli köşende duruyoruz!
Ve biz gök medeniyetin çocukları
seviyoruz seni diriltici cuma çıkışı gibi.


Çıkmaz sokakların lambalarıyla
Bu ülkede az az , çokca diriliyoruz
Sen bize güldün ya güzel adam
Dirilişimize rengarenk yağmurlar yağdı*
Seviyoruz seni kadir gecelerinin huzuru gibi


Anne bekliyoruz ruhumuza, siper misali
Anne belliyoruz ruhumuzu , diriliş mücadelesi
Anne ölünce çocuk,çocuk ölünce anne* merhameti
Seviyoruz seni en güzel adam diriltici rüzgar gibi


Koşa Koşa gidiyoruz
Alnından öpmeye
Şiirlerine diriliş katan şairleri
Seviyoruz seni diriltici saat gibi
Seviyoruz seni . . .

-Üşüyoruz üstadım !





**Hévi Genç Müslümanlar

18 Kasım 2011 Cuma

Beyrut gibiyim . . .


Li beyrut !

Feyruz dinliyorum gözlerim kapalı,çünkü feyruz'u gözlerin açıkken duyamazsın
Kapamalısın , açmayacakmış gibi sımsıkı kapamalısın!


Habbaytak Bisayf* dinlemeden ölmemek gerek ; )


Ve hepsini dinlemek , belkide inceden inceye ölmek ...


İlk ülkem endülüs'dü ikincisi İran, İlk Başkentim Kurtuba'ydı ikincisi Tahran
Üçünçü ülkem Beyrut Üçüncü başkentim Lübnan ...

Kudüs'ü hiç unutmadım ki ...

4 Kasım 2011 Cuma

Dervişlerin huzurunda Beş Şehir !




Umrumdadır Sonbahar...


*Birinci Şehir
(agaoğulu'na esefle)

Dervişler şantiyeyi bastılar
Yaptın! olmayacak diyerek
!
Kim bastıysa basmış yangın ziline

Şantiyedeki proleterler meydan harbine


*İkinci Şehir

Dervişler Meclis-i bastılar
Yaşasın insanlığın insanlığı diyerek
Kim bastıysa basmış mikrafonun kapatma düğmesine
Bilmem ne başkanlarına,millet vekillerine bunlara dokunulur biline!!


*Üçüncü Şehir

Dervişler BulgurKingi bastılar
Yiyiniz ,içiniz ama israf etmeyiniz diye
Kim çağırdıysa gelmiş,garsonların elleri dervişlerin dillerinde
Uzay çağı kapandı açıl susam açıl obezite çağına


*Dörüncü Şehir

Dervişler ucube kafeleri bastılar
Bir bardak çay başına iki tl neyine diye
Kim demlediyse demlemiş,demli çayı dervişlere içire
Çay suyu zemzem suyu niyetine


*Beşinci Şehir

Dervişler unkapanını bastılar
Mikrofonu vermeyin herkesin eline diye
Kim söylediyse söylemiş, başladılar ecnebice seslenmeye
Kasetlerin yerini Cd'ler aldı Cd'lerin yerine kimbilir ne ?


Dervişler ara sokaklara girdiler,ellerinde pankartlarıyla


** ''Tek engelin, kirli mülkiyet olduğunu görüyorum'' diyerekten


Ve Beş Şehir dervişleri uğurladı yumdu gözlerini kalabalığa!

Ruhumuza El-diriliş usta . . .


* * Nuri Pakdil



Hanife Alemdar

27 Ekim 2011 Perşembe

Soğuk Savaşın Çirkin Çocuklarına Sattım Rüyalarımı !!



-Haritada ülkesi olmayan çocuklara ithafen...


Siren sesleri çocukları tutuyor bayım.
Hafifçe midelerini bulandırıyor
Anneleri siyah beyaz kelebek
Renk körü olduklarını onlar bile bilmiyor

Sokağa çıkma yasağı en çok çocukları kızdırıyor
İp atlamak , saklambaç oynamak mesela
Ve düşmek
Dizleri kanamasına aldırış etmez çocuklar
Rüyalarının bölünmesine içlenirler
Dizleri kanasın ,düşleri kanamasın yeter

Soğuk savaşın çirkin çocukları
İsrafilin ıslığını bekliyorlar
Biliyorlar
Cennet;
Anti kapitalist, anti emperyalist
ve biliyorlar onların yurdudur cennet
Bir ülkedir cennet, ülkelerin piridir


Surat asmayı bilmeyen,yalan söylemeyi beceremeyen çocuklarla çıkacağım karşınıza
Dil çıkaracağız oyunlarınıza,düzünlerineze tüküreceğiz
Sobe! sobeliyeceğiz sizi

Ve karşınızda güleceğiz azımızı aça aça
Soğuk savaşın çirkin çocuklarıyla.
Ve ısınacağız yüzünüzün kızarmasıyla
Belki ilk defa işe yarıyacaksınız
Bilmeden...

Kızarık yüzlü daha güzelsiniz bayım
Hepböyle kalın !
kızarın.kızın,kusun...

Gitmeliyiz bayım
Gitmeliyiz
Haritada adı geçmeyen ülkemize geri dönmeliyiz
Sizi kötülüklerinizden alıkoyduk bayım
İsrafilin ıslığını çalacağı güne gözümüzü diktik
O gün tekrar buluşacağız . . .

D u a e t
I s l ı k h a l a ç a l m a m ı ş o l s u n b a y ı m ! !


**Allah , Soğuk savaşın çirkin çocuklarıyla beraberdir!

27 Eylül 2011 Salı

Şemsiyesizler Çetesi*


Biz Rabbin Şemsiyesiz kullarıyız*


arabca* Şems=Güneş - Şemsiye: güneşden korunmak**dı

Şemsiyeler ilk olarak 3400 yıl önce Mezopotamya’da, bir rütbenin, bir ayrıcalığın sembolü olarak kullanılmaya başlandı. Bu ilk şemsiyeler Mezopotamyalıları yağmurdan değil, yakıcı güneşten Korumak için kullanılıyordu.
Şemsiyeler yüzyıllar boyu hep güneşten korunmak için kullanıldı. Bugün bile bazı Afrika kabilelerinde şefin arkasında yürüyen bir şemsiye taşıyıcısı görülmektedir. Hatta İngilizce’de şemsiye anlamındaki ‘umbrella’ kelimesi, Latince gölge anlamına gelen ‘umbra’ kelimesinden türemiştir.

Günümüzde Şemsiye yağmurdan korunmak,ıslanmamak ,hastalanmamak için bi araç ;)


Şemsiyesizler Çete'sinin Hallicesi

Biz yağmurdan kaçmayız , gökten gelene saygılıyız .
Varsın bizi ıslatsın, bize gökgürlesin
biz yağmuru kardeş gibi severiz
Ay'ların ayı sonbahar'dayız
Yağmur doğuran ay
Bu ay şemsiyesizlerin
kutsal ay'ıdır
Bu ay'da şemsiyelilere
ters çevirmelerini itina ile tembih ederiz
Şimsiye kullananlara küsmeyiz
Sadece ters çevirmelerini arz ederiz
Şemsiyesizler yani bizler *Niyaz dinler
Çayı kahveyi bolca içerleriz
cı/ci ekini sevmeyiz ama cemaatciyiz :)
Yağmurlu günde ansızın karşınıza çıkabilir
şemsiyenizin markasını sorabiliriz

Mesela şemsiyesiz üsdatlar var
Bknz:
Üstad Sezai Karakoç'da Nuri Pakdil'de şemsiyesizdir!
Derslere şemsiyesiz gidilir
Yağmurlu bi günde elimizde Nuri Pakdil kitabı bulunduğunda
kazağımıza sokarız yine de şemsiye aramayız
Konuşmaktan çok dinlemeyi yeğleriz
Kirpiklerimizi sıvazlar Fatih'e gideriz


Devamı Var ki ...


Şemsiyesizler Çete'sinin marşı*








17 Eylül 2011 Cumartesi

Mathilda üzgün !






* Leon: Senin biraz büyümek için zamana ihtiyacın var.




- Mathilda: Ben büyüdüm Leon, yaşlanıyorum...

15 Eylül 2011 Perşembe

Ruh halimin güvercin tedirginliği ile yazıyorum. . .



Sayın Başkan o ütülü gömleğinizin en ütüsüz haliyle bana bakarmısınız
gözlerime
sözlerime . . .

Güvercinlerin ne dir çektiği sizden!
el insaf el insaf *beş yıl oldu beş beş beş parmak

Sayın başkan bu ülkeden vazgeçmeyeceğimi o savcıların ,orgenerallerin kadar iyi biliyorsun. Özür ,suç-u lisan ettim iyi bilmiyorsun çünkü siz iyi bilemezsiniz siz kötü bilirsiniz. . .

*eylül'ü sever ebabiller ,hrant'ıda ...


. . .
Gökyüzüne çıkalım sevgilim ebabillere dokunalım
dokundukça ,bize dokunsun!
Gökyüzü bizi tutmaz sevgilim ,el ele tutuşalım
Sakın bırakma saçlarımı ,memleket kokuyor saçlarım
Senin memleketin benim saçlarım
Eylül'ün sonuna açacak düşler
düş deyip geçme gökyüzü ebabilleri düşler!
Kudüs'ten çıkarken gökyüzüne
bir özgürlük bir özgürlük daha ,bir özgürlük eder*
Sayılara takılma sevgilim
Cinnet modern*
Nazil oluyoruz sevgilim yeryüzüne
Gökyüzünden kovulmak ayıp değil
ne olur bakma öyle gözüme gözüme
ah sevgilim...
Tarihte saat kaç,hangi zaman yel/kova(n)lıyor
Firavunu çok ibrahim'i yok dünya bizi bekliyor
hadi sevgilim inelim gökyüzünden,yeryüzüne
Ebabiller tanrıyı zikrediyor
ah sevgilim
bu kaçıncı ah ...
Firarperest